Sevgili Lomeliler!
Selamlarımı, kucak dolusu sevgi ve saygılarımı sunarım. Mutluluğun hepsinin size ait olmasını Allah'tan dilerim. Çünkü sizler buna layıksınız. Sizin tarihiniz, Cenevizlilere kadar dayanıyor. Ondan evvelki hakkında bilgimiz yok. Cenevizlilerden beri köyünüzün adı “Lome” idi. Cumhuriyet döneminde yırminci yüzyılın ikinci yarısında, kimlerin akılna geldiyse, köyünüzün ismini değiştirip “Yolgeçen”yaptılar. Bu isim bana, romanlara konu olan “Yolgeçen hanı”nı anımsatıyor. . Ben bunu pek sevemedim. Ne yazık ki şimdilik kullanılan bu isimdir. İstedim ki, köyümüzle ilgili bir roman yazayım. İsim olarak da”İslam kent”diyeyim. Bu ismi seçerken sizlerden izin almadım. Ama örf ve adetinize, gelenek ve göreneklerinize ve samimi imanlarınıza uygun düştüğü için köyümüzü anlatırken bu ismi kullandım. Bazı eleştirmenler, ütopik bir köy hayal ettiğimi yazdılar. Aslında bir köy olarak sizleri fazla yükseklere çıkarmışım. Böyle dediler. Onlar sızı tanımıyorlar. Köyünüzü tanımıyorlar. Kültür derecenizin ne kadar yüksek olduğunu hayal bile edemiyorlar. Ne değerli insanlar yetiştirdiğinizi bilmiyorlar. Sizin yüksek kültürünüzün, kültürü yüksek düzeydeki bir çok şehirde yaşamanızdan kaynaklandığını, kendinizi yetiştirmeniz yanısıra bunun da rolünün olduğunu anlamıyorlar. Ben, sizlerden biriyim. Onun için sizi iyi tanıyorum. Romanımda sizin yüksek kültür ve karakterinizi ortaya koydum. Okuyanlar düşünüp tanısınlar diye. Hepiniz, noksansız olarak, insan gibi insan olduğunuz için hepinizi ayrı ayrı seviyorum. Tanıma fırsatını bulamadığım sizin çocuklarınız da, kültürlerini sizden almış oldukları için mutlaka kültürlü yetişmişlerdir. Onları da seviyorum. Kültürünüze inanmayanlar internetteki Face Book sayfalarına girsinler. Kanaat sahibi olacaklardır. Yüksek kültürünüzün tanınmasına katkıda bulunmak istedim. Kusur işlemişsem, affınızı dilerim. Hepinize saygılar ve sevgiler sunarım.
Sizden biri: Adil Küçükay