MEVLANA İLE PAPAZIN HİKAYESİ 10/4/2014

Mevlana ile Papaz'ın hikayesi

 

            Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin şöhreti, gayrimüslim dıyarlarında da yayılmıştı. Aynı şekilde namı yayılan bir hırıstiyan papazı vardı. Papazın kafasına bir soru takılmıştı: Acaba Allah indinde daha makbul olan kimdi? Mevlana mı, Kendisi mi?

            Bunu anlamak için Mevlana'nın yaşadığı Konya Şehrine gelip Mevlana ile görüştü. Mevlana'ya:

            -Muhterem! Acaba Allah indinde makbul olan kimdir? Sen misin, yoksa ben miyim?

            Mevlana bu soruya  şöyle cevap verdi:

            -Onu şimdi sana söyleyemem. Yarın bu saatte gel. O zaman söylerim! . . .

            Ertesi günü Papaz, söz verdiği şekilde Mevlana ile görüşmek üzere  geldi. Lakin etrafta tuhaf bir durum vardı. Koşuşmalar, acele hareket edenler. . . İnsanların yüzünde üzüntü izleri. . . Papaz merak etti. Bir tanesine sordu:

            -Muhterem, ben papazım. Bu saatte Mevlana Hazretleri ile görüşmek için randevüm vardı. Fakat etrafta göremiyorum. Bu insanlar neden telaşlı hareketler yapıyorlar?

            -Çünkü Mevlana Hakkın rahmetine kavuştu papaz efendi. Cenazeyi defin  hazırlığı yapıyorlar.

            -Peki, şu anda nerede bulunuyor?

            -Caminin avlusunda, musalla taşında.

            Papaz:

            -Onu görebilir miyim? Yanına varabilir miyim?

            -Elbette. Ben size yol göstereyim.

            Böylece Mevlana'nın bulunduğu musalla taşına vardılar. Papaz:

            -Ey Yüce Mevlana! . Sen bana sorumun cevabını verecektin. Fakat ölmüş bulunuyorsun. Eğer senin sözüne güvenemeyeceksem, o zaman be dünyada kimin sözüne güveneceğim?

            O zaman musalladaki Mevlana dile geldi. Şöyle dedi:

            -Muhterem! Ben sözümden dönmüş değilim. Soruna cevap vereceğim. Allah indinde makbul olan benim! . .

            -Peki, bu cevabı dün niye vermedin?

            -Çünkü dün ben hayatta idim. İmanla öleceğimi bilmiyordum. Bu gün ölü bulunuyorum. Ve imanla can verdiğimi biliyorum. Halbuki sen yaşıyorsun. Ve henüz imana gelmiş değilsin. . .

            Papaz, ağlayarak Mevlana'nın tabutuna kapandı:

            -Ey Mevlana! Senin Allah indinde makamının benden yüksek olduğuna inandım. dedi ve Kelime-i Tevhid ve şahadet getirerek:

            -İşte şimdi ben de iman ehli oldum. Bana hakkını helal et! . . . dedi.